Doktora Tez – Özet

Ergenlikte Terapötik Bir Araç Olarak Sinema

Bu tez çalışması, ergenlerle bir grup çalışması çerçevesinde, kısa (animasyon) filmlerin bir “terapötik araç” olarak kullanılmasının tartışılmasını önermekte ve böylece, henüz sembolize edilmemiş deneyimlerin öznel bir şekilde sembolize edilmesine alan sağlamak için kısa filmler ile oluşturulan çerçeveyi analiz etmektedir. Sinema daha önce, bazı klinisyenler tarafından bir tedavi aracı olarak kullanılmıştır, ancak Lyon 2 Üniversitesi’nde üzerine çok çalışılmış bir konu olan “terapötik araç” olma potansiyeli açısından incelenmemiştir. Bu çalışmanın gerçekleşebilmesi için iki psikiyatri hastanesinde, bir mediko-psikoloji merkezinde ve ergenlerle çalışan iki ayrı merkezde daha olmak üzere beş ayrı merkezde, sinemanın aracılık ettiği bir atölye çalışması ergen hastalara sunulmuştur ve bazılarında yazı atölyesinin de bulunduğu grup çalışmaları yapılmıştır. Kısa (animasyon) filmler kullanılarak ergenlerle terapötik grup seansları yürütülmüş ve bu seansların detaylı dökümleri üzerinden psikanalitik/psikodinamik süreç analizi yapılmıştır.

Bu tez çalışması, sinemanın kişinin iç dünyasına ulaşmada bir araç olabileceğini ve özellikle sonrasında yazı çalışması ile desteklendiğinde terapötik bir araç olarak kullanılabileceğini savunmakta, hipotezler klinik örnekler üzerinden desteklenmektedir.

Grup çalışmaları esnasında, sözel ve bedensel çağrışımlar dinlenmekte, duyusal-algısal-motor dilin ifadesi önceliklendirilmekte ve ergen süreçleri üzerinde durulmaktadır. Bunlar aktarım-karşı aktarım dinamiği içinde, gösterilen kısa filmler ile ilişkileri üzerinden yapılmaktadır. Kurulan çerçeve terapötik grup çalışması çerçevesine, özellikle “terapötik araç”la çalışılan grup çalışması çerçevesine dayanmaktadır.

Bu araştırma çalışması, kendilerine sunulan sinematografik eseri izleyen ve üzerine çalışmaları istenen ergenlerin de bu eser tarafından analiz edildiğini (A. Green) ve eserin her izleyici tarafından kendi sorunsalını yansıtan bir karşıaktarım çerçevesinde algılandığını göstermektedir. Bununla birlikte, gruptaki çağrışım zinciri ile birlikte sözel ve bedensel çağrışımlardan yola çıkarak yapılan terapötik çalışma sayesinde, ergenlerin ruhsal aygıtlarının sinema aracılığı ile nasıl harekete geçirildiği göstermektedir. Seans esnasında filmin bir tür anlatısını görmek bile mümkün olabilir; ergen karşıaktarımının tezahürleri izlenen kısa filmi hatırlatacak şekilde, bedensel düzeyde veya dil ve eylem düzeyinde olabilir. Bu çalışma aynı zamanda ergenlerin seansta var olma şeklinin bize nesneyle olan ilişkilerini anlattığı fikrini desteklemektedir. Bununla birlikte, araç olarak kullanılan sinemanın, sembolize edilmemiş deneyimlerin aktarımının çekicisi olarak işlev gördüğü, seanstaki paylaşımlarla gruba ait bir psişik sahnenin ortaya çıkmasına izin verdiği ve simgeleştirmeyi sembolize eden bir geçiş alanı yarattığı fikrini öne sürmektedir : tüm malzeme gerçekten de bu çerçevenin özgünlüğüne, kendine özgü çekim kapasitesine bağlıdır. Grup çalışmasının, aktarım-karşıaktarım dinamiği içinde, anlam arayışındaki deneyimlere bir anlam vermesi beklenmektedir. O halde, terapötik bir araç olarak kullanılan sinemanın, terapötik grup çalışmasında gösterim ile birlikte izleyicilerin iç dünyalarında harekete geçen deneyimlerin daha sonra üzerine yansıtıldığı ve ardından temsil edildiği bir ekran olarak sunulduğu söylenebilir.